21 Mayıs 2013

6.Ay

                                                                 Mutlu Yıllar Kzy!

Biliyorum,daha yaşına var.
Yarımda olsa Kuzey yaş aldı.
14 Mayıs günü, 14 Kasımı (birinci yaş günü) düşünmek şimdiden gözlerimi dolduruyor.
Seni ne kadar çok sevdiğimi ve nasıl bağlı hissettiğimi düşünüyorum.
Son 1,5 yıl içinde hayatımız tamamen değişti.
Senin gelişinle ben ve baban çok mutlu.
Bu ayın en önemli ayı bol tükürüklü,huzursuz salyalı geçen günlerin ardından, 23 Nisan sabahı alt iki dişin patladı.Bu vesileyle sonrasında daha sakin günler geçirdik.
Bol bol dışarı çıktık,temiz havada yürüdük,kahve içtik.
Seni görenler kime benzediğin konusunda fikir yürütüyorlar.Herkes başka bir şey söylüyor.Bana göre biraz ben birazda babandan esiyorsun.Gözlerin çok güzel,burnun,dudakların.Kulakların kepçe olmadığı için çok şanlısın. :)

Oyuncaklarını tutup,sallıyorsun ve en sevdiğin oyuncak konuşan köpekçik.
Hımmm..,unutmadan birde babanın aldığı konuşan ördek var,
Mutlaka bütün oyuncaklarının tadına bakıyorsun,diş kaşıyıcılarımız bu yüzden hep yanımızda.
Hiç bir şey bulamadığın zaman beni yemeye çalışıyorsun,hatta geçenlerde çenemi yedin,bir kaç gün çenem mor gezdim :)
Elinden herhangi bir şeyi alırsak sinir yapıp,kızıyorsun.
Yüzüstü sırtüstü derken döne döne odanın bir ucundan bir ucunu turlamaya başladın bile.
  Oğlum, seni çok seviyorum,tatlı melek oğlum,bal suratlım,minik minik aşkım :) 

17 Mayıs 2013

Ek Gıdaya Geçiş

             

 Kzy 6 aylık oldu bile...Derken nerdeyse 15 gündür bugünün stresi beni sarmış durumdaydı.Malum 6. ay aşıları vardı ve artık doktorumuzla ek gıda hakkında konuşma zamanı gelmişti.
Doktorun odasına girdiğimizde keyfi yerinde olan oğlum, daha muayene başlayınca ağlamaya başladı ve aşılar yapılırken doğal olarak çığlığı bastı.Babası başında dört dönerken ben koltukta dişlerimi sıkıyordum.
Bugün daha zor geçeceğini sanıyordum neyse ki az bir mızmızlanma dışında kayda değer bir şey olmadı.
                Doktorumuz ek gıda konusunda çok detaya girmeden bir kaç bilgi verdi ve elimize bir liste tutuşturdu.Listede bazı genel bilgiler var.Son 1 aydır ek gıdayla ilgili fırsat buldukça bilgi toplamaya çalıştım.Bazı önemli notlar aldım.
-Tuz,şeker,baharat yok
-Pirinç unu,bebe bisküvisi,meyve suyu yok
-Çay kesinlikle yok (demir eksikliği yapar)
-Yedirirken zorlama,oyun,tv,hokkabazlık vs. yok (bu madde favorim)

Yoğurdu evde mayalamak en güzeli.Bunun için anne sütüne en yakın süt keçi sütüymüş.Biraz araştırdıktan sonra keçi sütüyle ilgili A.O.Ç. 'nin Göztepe Parkının oralarda bir yerlerde yer açtığını öğrendim.
Keçi sütü üreten bi iki marka daha buldum.Macrolarda ve bazı Migros şubelerinde varmış ama henüz bakamadım.
Ek gıdaya geçişi biraz ağırdan almaya karar verdim.İlk kez dün sebze çorbası yaptım.Kuzey bir damlasını bile yutmadı,ilk başta elimde kaşığı görünce heyecanlandı,tadına bakınca yüzünü buruşturdu.Bir kaç defa teklif ettim ama ısrar etmedim.Bugünde denemedik.Yarın anne sütüyle tatlandırarak yeniden deneyeceğim.

İlk Sebze Çorbası Tarifimiz:
1 küçük boy havuç
1 küçük boy patates
1,5 bardak su
20-30 cc anne sütü
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
Havuç ve patatesi soyduktan sonra güzelce yıkıyoruz.Tencereye iki bardak su koyuyoruz ve buharda pişirici aparatla sebzeleri haşlıyoruz.Haşlanan sebzeleri blendırdan geçiriyoruz.Zeytinyağını ve anne sütünü ekleyip karıştırıyoruz.
Bu tarifle, 1 kase kadar çorba elde ettim.Kuzey ilk denemede içmediği için artan çorbayı cam kavanoza ikiye bölerek dolaba kaldırdım.






11 Mayıs 2013

Anneler Günü


Annelik mi? Yarı delilikmiş!..
Karşılığı beklentisiz sevgiye en güzel örnekmiş,
O'nun bir gülüşü için dünyayı feda etmekmiş,
Uykusuz gecelerde, şikayet etmeden bebeğinin saçını okşayıp şükretmekmiş,
İki cümlenin birinde mutlaka Maşallah demeyi öğrenmekmiş,
Gerçekten evlat kokusu denen bir şeyin olduğunu keşfetmekmiş,
ve
Yeni dualar öğrenmekmiş...

''-Anne olunca beni anlarsın!'' diyen anneciğimin,
sonra tanıdığım bütün güzel annelerin ve tatlı anne adaylarının 'Anneler Gününü' kutlarım..






8 Mayıs 2013

Taze Anneye Not

               
                  Diğer annelerin emzirmeyle ilgili tecrübelerini okuyorum bazen,herkesin aynı amaca ortak, farklı bir hikayesi var. Genelde emzirme konusu oluruna bırakılmış anneler tarafından. Bunun için en rahat ve kolay yolu bulmuş taze anneler buna mama vermek dahil.Peki ben neden bu kadar zorlaştır mışım kendime doğumdan sonraki o ilk günleri? Neden izin vermişim bu kadar üstüme gelmelerine? Bir cengaver de keşke; ya boş ver! gel bi şöyle,bi nefes al bi hava al,dinlen..Emzirirsin kaçmıyo ya sonunda, bu kadar eziyet etme kendine.Önce sen iyi olacaksın sonra bebeğin...deseymiş yahu :)
                Öncelikle ben bu konuda çok baskı yaptım hep emzirmeye şartladım kendimi.Çok okumuştum,psikolojik olarak hazırlamıştım kendimi.Alternatifler üzerinde durmamıştım bile.
Ama tabii o ilk günler çok zorluyor taze anneyi. işliyor,İlk etapta (sezeryan sonrası) süt hemen gelmiyor, bebek ağlıyor, herkes etrafta çocuk aç, sütte gelmiyor,ne yapsak,mama versek gibi sözlerle baskı yapıyor taze anneye.Zaten emzirme başlar başlamaz göğüs uçları için tam bir travma etkisi yaratıyor..Ne yaparsan yap fayda etmiyor,göğüs uçları yara oluyor,çatlıyor ve kanıyor.O günlerde ellerini sıkarak,gözünden yaş gelerek yeter ki emzireyim diyerek bu çabayı veriyorsun.


               Daha önce hiç bilmediğin bir konuda ihtisas yapıyorsun ama zamanla olacak olan bi şey bu.Emzirme pozisyonuyla ilgili acemilik yüzünden sırt ve bel ağrısı çekiyorsun.Otururken rahat pozisyonu bir türlü bulamıyorsun.Bebeğin üstüne eğilip emzirmek bütün sırt bölgesini kitliyor zaten ki bu çok yanlış bir pozisyon.
UNUTMA: O zor günlerde herkes her şeyi senden çok çok iyi biliyor.

Sanırım ben en çok;
               "Ağlıyo, ağlıyo emzir çocuğu" lafına gıcık oluyorum artık.Bunu bana eşim dahi söylese aynı his uyanıyor yani fark etmiyor.

Bu kadar işte...
Şimdi dışarıda orada burada yeni doğum yapmış bir anne görürsem "ay ne kadar minik," asla demiyorum.Biliyorum ki o anne için ilk doğduğu haline göre bebeğin şimdiki hali arasında dünyalar var.Hatta içinden ''-neresi minik benim bebeğimin,büyüdü ya işte!'' dediğini de biliyorum.
Biraz anlayışlı olmak çok mu zor?.Hani nerede empati kurmak? İnsanların bu yeni hayatına alışma sürecine saygı duymak.Yardım ettiğini sanmak yerine,bazen yardım talebi beklemek.Ve biraz geride durmayı bilmek.Annenin sütüyle,bebeğin açlığıyla-tokluğuyla ilgili yorumlar yapmamak..



Çok fazla tecrübe okudum.En aklımda kalanı paylaşmak istedim.
Habertürk'te Damla Çeliktaban mükemmel bir köşe yazısıyla durumu özetlemiş.Okumak için başlığa tıklayabilirsiniz.
Loğusa Kullanım Kılavuzu

7 Mayıs 2013

Ek Gıda

                 Önümüz hafta doktor kontrolümüz var.Şimdiden stresliyim.Kuzey'in devam aşıları var ve ben daha öncesinden biliyorum ki bu aşıların sonrasında bizi zorlu bir kaç gün bekliyor olacak.
                  En önemli olayımız ise ek gıdaya başlıyor olmamız.Kuzey şu ana kadar bir kaşık bile olsa anne sütü harici bir şey almadı(mama,su vs.)Sadece son kontrolümüzden sonra doktorumuzun tavsiyesiyle demir damlasının ardından 2 kaşık su vermeye başladım.
Ek gıdaya geçeceğimiz için hem heyecanlıyım hem mutluyum hemde biraz garip hissediyorum.
İtiraf ediyorum emzirmek çok zor ve artık biraz biraz sıkıldım.Her daim memeler fora.Dışarı çıkarken giydiğim tshirtlerimin yakaları öne doğru sarktı.Ağladı meme,hıçkırdı meme,uyandı meme,.. Resmen birbirimize yapışık geziyoruz :)
Bir yandan emzirmek çok keyifli.Geceleri yarı uykulu, pencerenin önündeki koltuğa oturup uyuyan şehri izlerken Kuzeyin yarı karanlık odada ellerimi yakalaması bile ayrı keyif.
Öğün hazırlama derdi yok,gecenin bir vakti mama ısıtma derdi yok,doydu mu? aç mı kaldı? derdi yok.Şükür ki şu ana kadar emzirme gibi zorlu bir süreci başarıyla bugünlere getirebildim.Tabii ömür boyu sürecek halide yok.Temelde yine anne sütüyle devam edeceğiz ama ek gıdaya geçince ister istemez anne sütünde azalma oluyormuş.
Diğer bloglarda annelerin tecrübelerini okumaya ve notlar almaya başladım.
İsteğim; sofra adabını bilen ve sadece yemek yemek için yaşamayan bir insan yetiştirmek olacak.Çocuğumun ağzına bir şeyler tıkıştırılmasına izin vermeyeceğim.En korktuğum şeyse abur cubur konusu.Çevremiz buna çok müsait çünkü.Neyse,şimdi...
Mama sandalyesi alma vakti geldi :)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...